Merhabalar, nasılsınız? Nasıl geçiyor günleriniz? Bulutlu, kasvetli günler yakamızı bırakmıyor. Uyandığımda hep bulutlu ve yağmurlu ve kapalı bir gökyüzü beni bekliyor oluyor. Bu tür havalarda kendimi daha işime odaklanmış hissediyorum. Daha çok motive olabilirmişim daha çok iş halledebilirmişim veya hep izlemek istediğim dizileri ve filmleri bitirebilirmişim gibi geliyor. Bu havalarda daha mutlu hissediyorum. İsmim Aylin, 23 yaşındayım. Coğrafya bölümü son sınıf kartal escort öğrencisiyim. Boş zamanlarımda yabancı dizi ve filmleri izlemeyi çok seviyorum. İnternet ile tanıştığımdan beri Türk dizilerine kıyasla yabancı diziler çok daha dikkatimi çekmeye başladı, TV izlemez oldum. Sürekli takip ettiğim yabancı dizilerim var, zaman oldukça onları takip ediyorum. Spor yapmayı seviyorum fakat saatlerce spor yapacak kadar değil. Sadece yüzmeyi ve yürümeyi çok seviyorum. Küçüklüğümden beri yüzüyorum, profesyonel yüzücüyüm. Sürekli yüzdüğüm için orantılı ve fit bir vücuda sahibim. 52 kiloyum, boyum da 1.73. Küçükken hep yüzdüğüm için boyum hızlı uzadı yüzmeden önce daha tombul bir vücuda sahiptim. Saçlarım koyu kahverengi, gözlerim ise ela rengi. Gözlerimi beğeniyorum sürekli renginin değişmesi bana özel bir hava katıyor. Kıyafetlerimi de zaten hep yeşil ve açık kahve tonlarında seçerim. Ben çok sosyal bir insan değilim, daha çok içe dönük bir insanım. Bir ortama girdiğimde ben buradayım diye bağıran bir tavra hiç sahip olmadım. Dikkat çekmekten hoşlanmıyorum. Arkadaş seçimlerimde ise tuhaf bir şekilde hep o tarz insanlarla arkadaş oluyorum. Bunun nedenini çözebilmiş değilim. Erkek arkadaş seçimlerimde ise ben gibi insanları seçmeye çalışıyorum. Çok gürültücü çok konuşan erkekleri hiç sevmiyorum. Bir ortama girdiğinde lider gibi davranmaya çalışan, her şey hakkında bilgisi varmış gibi ukala tavırlı erkekleri hiç beğenmiyorum ve sevemiyorum. Benim gözümde çok itici görünüyorlar. Benim için ideal erkek her şeyden önce susmayı bilebilmesi gerekir. Kısa ve öz konuşmalı, insanlara karşı saygılı olmalıdır. İnsanların hayatına saygı göstermeyen her şeyi eleştiren insanlardan hiç haz etmiyorum. Ben kitap okumayı da çok seven bir insanım. Aynı şekilde karşımdaki erkeğin de belli düzeyde bir kitap seviyesi olmalıdır. Eğer benim gibi bir seviyeye sahip değilse pek konuşacak bir şeyimiz olmayabilir beni anlamayabilir. Ben çok duygusal bir insan değilim daha çok mantığımla hareket ederim bu aşk hayatım için de aynıdır. Duygusal erkekleri pek anlayamıyorum, elbette duygusal insanlarla anlaşabilirim. Fakat hayatımdaki erkek o kadar duygusal biri olmamalıdır. Ben bu kadar mantığımla beynimle hareket ederken onun duygularıyla kalbiyle hareket etmesi ilişkimizde zedelenmelere yol açacaktır. Bu sebeple hayat görüşümün düşünme tarzımın uyuştuğu erkekleri benimsemem daha kolay oluyor. Zaten bir erkekle ilk defa görüştüğümde eğer anlaşabiliyorsam uyuşabiliyorsam hep anlaşabilirim, eğer ilk görüşmede olmadıysa ondan sonra da hiç olmaz.